Mimari Metinler

15. yy

Topkapı Sarayı Çinili Köşk İnşa Kitabesi

1472
877

Miladi Tarih :

1472

Hicri Tarih :

877

Yüzyılı :

15. yy

Coğrafyası :

İstanbul

Yazım / Üretim Tekniği :

Kitabeler

Arşiv - Kütüphane :

Binanın yeri: Alemdar Caddesi, Osman Hamdi Bey Yokuşu Sk., Gülhane, Fatih, İstanbul.

Genel Fiziki Yapısı :

Giriş eyvanının üstünde, eyvan kemeri üzerinde ve ahşap kapısında olmak üzere üç kitabe bulunmaktadır. Giriş eyvanı üzerinde uzanan kitabe sır tekniği kullanılarak, lacivert üzerine beyaz ve sarı renklerde; giriş kemeri üzerindeki kitabe mozaik çini tekniği kullanılarak; giriş kapısı üzerindeki ise ahşaba işlenmesiyle yazılmıştır.

Üslup Özellikleri :

Köşkün giriş eyvanı üzerindeki kitabe Farsça, muhakkak ve celi sülüs yazı türleriyle; eyvan kemerindeki kitabe ise, Arapça, kelime-i celi sülüs ve ma’kıli yazı türleriyle, yazılmışlardır. Ahşap kapıda yer alan kitabe de Arapça olup, tezyini kufi ve celi sülüs türlerinin birlikte kullanılmasıyla yazılmışlardır. Kitabelerin hattatları bilinmemektedir (Tüfekçioğlu, 2001).
İnşa kitabesinde nesir ve nazım olmak üzere iki bölüm vardır. 

İçeriği ve Strüktürü :

Nazım kısmında şu mısralar yer almaktadır:

Senin kapın, içi nimetlerle dolu olan cennetin önüdür. Senin haremin Kâbe gibi muhterem olmuştur. Senin kurulduğun yerin letafeti havasından, çürümüş kemiklere adeta can gelir. Bu kasrın önü kerametinden dolayı erbabı hükümdarların kıblesi, eşiğinin kutlu oluşundan din ehlinin kıblegahı, yücelik güneşinin doğduğu ve murad sahibinin parladığı yer, göğün göz nuru ve yeryüzünün ziynetidir.

Nesir kısmında şu mısralar yer almaktadır:

Felek kadar yüksek olan bu kasrın yapısı öyle kurulmuştur ki, fazla yüceliğinden sanki elini cevzanın kemerine, beline atmıştır. Onun sahasının en alçak yeri Ferkedan burcunun tepesine ve Zühal’in çatısına şeref verir. Zümrüdün kubbesi parlak gökler gibi yıldızların kitabeleri ile ziynet bulmuştur. Firuze gibi olan zemini de çeşit çeşit çiçeklerle ve bukalumun nakışlarıyla ebedi olan cennet bağlarını andırır. Hakanlık devlet ve izzetinin kuvvetiyle ve Tanrı’nın yüksek himmeti yümn ü bereketi ile bu bina 877 yılının rebiu’l-ahir ayının sonlarında tamamlanma şerefine mahzar oldu ki, yapılar daima yapanın himmetini hikâye eder. 

Yorum :

Bu dönemde Osmanlı’nın hâkim yazılı edebiyatı olan Divan edebiyatının sembolik anlatım türü, dönemin pek çok kitabesinde görüldüğü gibi, Çinili Köşk kitabelerinde de görülmektedir (Hamadeh, 2007). İslam kozmogonisinin hâkim olduğu bu edebiyat türünde (Cengiz, 1983) sıklıkla yer alan cennet ve dünya tasviri, dönem kitabelerinde de yapıların cennete benzetilmesi (ya da cennete ait olduğu övgüleri) ile karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamla değerlendirildiğinde Çinili Köşk inşa kitabesinin de bu edebiyat okuluna ait olduğu görülmektedir.  Örneğin, Çinili Köşk inşa kitabesinde yapının kapısının cennetin önü olarak değerlendirilmesi, yapıya atfedilen yüceliğin bir temsili olarak yorumlanabilir. Yapının önü, kapısı ve eşiğine yüklenen değerler (cennet önü, hükümdarların kıblesi, yücelik güneşinin doğduğu ve murad sahibinin parladığı yer, göğün göz nuru ve yeryüzünün ziyneti) henüz yapıya girilmeden, yapının sahip olduğu değerleri mimarisi ile haber verir niteliktedir. Kitabenin ikinci bölümünde, yapının yüksekliğinin felek ile karşılaştırılması, yüceliğinin yıldızlara (Cevza, Ferkadan), en alçak yerinin Zühal’in (Satürn) çatısına erişmesi yine yapıya yüklenen yücelik değerinin sembolik anlatımı olarak okunabilir. Ayrıca, gökyüzü, güneş, yıldızlar ve gezegenler göndermeleri yine İslam kozmogonisinde 7 kat göğün tanımında kullanılan terimler olup (Cengiz, 1983) divan edebiyatında kullanılmaktadır.  Yapının cennete benzetilmesi ya da kitabedeki cennet vurgusu yapı malzemelerinin tasvirlerinde de karşımıza çıkmaktadır. Yapının zümrüde, zemininin firuze gibi çiçeklere benzetilmesi de yine İslam kozmogonisinde sekiz cennetin isimleri ve binalarında kullanılan malzemelerin tasvirinde kullanılan değerli taşlara referans olarak okunabilir. Cengiz’in (1983) aktarımıyla E. J. W. Gibb’in “Osmanlı Şiiri Tarihi” eserinde sekiz cennet şöyle tanımlanmaktadır; “Dar ül-Celal”, beyaz inciden; “Dar üs-Selam”, kırmızı yakuttan; “cennet ül-Meva”, yeşil zümrütten; “cennet ül-Huld”, sarı mercandan; “cennet ül-Naim”, beyaz gümüşten; “cennet ül Firdevs”, kızıl altından; “cennet ül-Adin”, parlak inciden. Bu bağlamda değerlendirildiğinde Çinili Köşk inşa kitabesinde Divan edebiyatı etkisi açıkça görülmektedir.  Kitabenin son cümlesi olan “yapılar daima yapanın himmetini hikâye eder” sözü ile de yapının ve/veya yapının yüceliğinin, yapıyı yapanın gösterdiği gayretin de bir temsili olduğu belirtilmiş olup, bu temsilin (yapının, yapanı ile anılması) geniş zaman kipiyle yazılmış oluşu, sadece Çinili Köşk için değil, dönemin genel yapı algısının ve temsilinin bir sonucu olabileceği düşünülebilir.

Çinili Köşk’ün dini ya da kamusal bir yapı olmayışına (II. Mehmet’in yazlık saray ya da köşk olarak kullandığı sivil mimari örneği bir yapı) rağmen, yapıya yüklenen yüce değerlerin, padişaha ait yapıların temsilinin yücelik değeri üzerinden yapılıyor oluşu kadar dönem kitabelerinde hâkim olan Divan edebiyatının (dini kozmogonisi) etkisiyle de olduğu söylenebilir.  Dönemin mimarlık algısı ve temsilini anlamak açısından divan edebiyatını İslam kozmogonisi ile ilişkilendirerek çalışabileceğimiz, Divan edebiyatı alanında uzman bir danışmana ihtiyaç duyulmuş ve Prof. Dr. Cihan Okuyucu ile çalışılmıştır.

Yeniden Üretimleri :

undefined

Hakkında :

HAMADEH, S. 2007. The City's Pleasures: Istanbul in the Eighteenth Century, WA: University of Washington Press.

MERİÇ UĞRAŞ, H. 2010. Topkapı Sarayı Çinili Köşk / Sırça Saray: İşlevi, Anlamı ve Tarihsel Gelişimi, Doktora Tezi, İstanbul: Yıldız Teknik Üniversitesi, F.B.E.

TÜFEKÇİOĞLU, A. 2001. Erken Dönem Osmanlı Mimarisinde Yazı, Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları.

 

Anahtar Kelimeler :

Kitabe, Çinili Köşk, Cennet, Felek, İslam kozmogonisi, II.Mehmed, Fatih.