Fuadi Derviş Ömer
1611/1612
1020
17. yy
Kastamonu
Millet, Ali Emiri SRY (01091), Türbename. Muhammed Şükri 1289 H. (1872)'de kopyası: El yazısı, nesih, Türkçe. 67-90 yk..
Nesirdir, ancak yer yer manzum kısımlar da içerir.
Şeyh Şabân-ı Velî'nin
vefatından sonra sırasıyla Şeyh Abdulbâkî Efendi ile Muhyiddîn Efendi'ye
intisap eden Ömer Fuadi, Muhyiddîn
Efendi 1604 yılında vefat edince onun yerine Şeyh Şabân-ı Velî dergâhının
beşinci postnişini olur.
Yazar "Eserin Yazılma Sebebi" bölümünde şöyle demektedir: "Alimlerin, sultanların, ariflerin ve zenginlerin itibar ettikleri türbe binası Şaban Efendi hazretlerine de nasip olup inşaatı devam ederken insanın iradesine aykırı bir hal göründü. Ustası Ömer Kethuda'yı Nasuh Paşa öldürttü ve türbenin inşaatı yarım kaldı. Allah dostlarının hallerinden ve Allah'ın iradesinin imkân aleminde zuhur eden hikmetinden haberdar olmayan bazı nadanlardan bu konuda haset şerriyle şüphe, itiraz ve bühtan eserleri ortaya çıktı. İşte bu türbename onların itirazlarına yeterli bir cevap mahiyetinde olup kötü zanlarına ve şüphelerine mahal vermeyecektir. Ayrıca sultan hazretlerinin kerametlerini de açıklamaktadır."
Metin, düz anlamıyla belirli bir mutasavvıfa yapılan bir türbenin yapım sürecini anlatıyordur; ancak ikinci bir anlatı da tasavvuf ehline olan karşı çıkışların bir hikayesidir. Ustaların müslüman olmaması gibi kimi bilgileri de bu vesileyle edinmiş oluyoruz.
- KIZILER, H. 2013. “XVII.Yüzyılda Yaşayan Bir Sufî’nin Tasavvuf Karşıtlarına
Verdiği Cevaplara Dair Bir Örnek: Ömer Fuadî’nin Türbenâme Risalesi”, Journal of Islamic Research, 24(3), ss.
137-145.
Türbename, Ömer Fuadi, Şeyh Şaban-ı Veli, tasavvuf, mimari