Şemseddin Karamani Şemseddin Mahmud b. Ahmed
1477
882
15. yy
İstanbul
Süleymaniye kopyası: 212x155, 160 x 85 mm, 30 yaprak. Kağıt üzerine, nesih, Türkçe.
İlk önce Farsça’ya (882/1477), sonra Türkçe’ye
(aynı yıl) çevrilmiştir. Dili sadedir,
konular belirli bir düzene göre tasnif edilmiştir.
Rumca’dan önce Farsça'ya, sonra Türkçe'ye çevrilmiş bir eserdir. Metinde denilmektedir ki;
""zamanında Kostantin kalesi diye ünlenen Yedi Tepeli kara parçasını (İstanbul’u) açıklamak için geçmiş filozoflar ince dikkat gösterip Rum diliyle kusursuz bir tarih yazmışlardır. Bundan dolayı isteklilerin açık talebi ile dünyanın sığınağı olan Sultana fakir bir armağanı olmak üzere ben Derviş Şemsettin Karamani alemin adil padişahının rağbet ettiği Fars diliyle tercüme etti. O, Fars,Arap ve Türk dilinin ibarelerine ve fesahatine hakim idi ve Türkçeye döndürdü.”
Büyük Ayasofya'nın yapımı hakkında Rumca yazılmış metinlerin Fatih'in emri ile Türkçe'ye çevrildiği belirtilmiştir. "Bu (kitap) Büyük Ayasofya'nın yapımını anlatan tarihtir" diye başlar. Ayasofya'nın yapım kararının hikayesi ise bir rüya ile başlar.
"Üstüyanuş o gece düşünceli yatmışken rüyasında yeşil ve ak elbise giymiş nurlu bir ihtiyarın havadan sarayın üzerine indiğini ve şöyle dediğini gördü: Ey Hz. İsa'nın dinine uymuş olan Üstüyanuş! Eğer Hz. İsa'nın dinini duyurmak ve çeşitli krallara galip gelmek istersen malını din yoluna harcamalı ve Hz. İsa'nın yolunda yğce bir kilise yapmalısın. Öyle ki az rastlanan, misli bulunmayan bir ibadet evi olsun. Üstüyanuş bu rüyadan irkilerek uyandı. Bir müddet düşünce denizine batıp kaldı. Ondan sonra dini üzerine and içti ve;eğer Yüce Allah bir nice yıl ecelden eman verirse bütün hazinelerimi harcayıp bu rüyanın emrini yerine getireyim ve puta tapanları ortadan kaldırayım diye ahd etti."
"Puta tapanların mabedinin" ve sonra da etrafındaki evlerin temizlenmesini takiben dünyanın her tarafından 100'e yakın mimar çağrılır. Üstüyanuş, Ağnadyuş'un "resmi"ni beğenir, ancak gece bir rüya daha görür ve burada eline binanın resmi çizili levhası verilir. Ağnadyuş da o gece bir rüya görmüştür, haberciye; “Bu gece zorlukların düğümünü çözmeye bir yol buldum ve istediğimi rüyada gördüm. Padişaha anlatmak için onu şimdi tedbir levhasına yazıyorum” der. Üstüyanuş ile Ağnadyuş'un "resimleri" birbirinin aynıdır. Ve yapım başlar.
Metin hikaye şeklinde akıp gitmektedir, yapının kendisinden çok nasıl yapıldığının anlatıldığı bir metindir.
Fatih devrinde, Türkçe yazılmış en erken
tarihli mimari metindir. Aynı Rumca kaynaktan değişik ayrıntıda ve uzunlukta çok sayıda Ayasofya yapım hikayesi çevirisi kaleme alındığı anlaşılmaktadır.
undefined
Ayasofya, Şemseddin Karamani, mimari, rüya, İstanbul