Mimari Metinler

19. yy

Usul-i Mimari-yi Osmani

1873
1290

İbrahim Edhem Paşa başkanlığındaki heyet: Montani Efendi, Bogos Efendi, Mösyö Mayer (çizimler), Mösyö Sabah (fotoğrafların çekimi ve tabı), Mösyö De Lone (Fransızca metin)
Yazar(lar) :

İbrahim Edhem Paşa başkanlığındaki heyet: Montani Efendi, Bogos Efendi, Mösyö Mayer (çizimler), Mösyö Sabah (fotoğrafların çekimi ve tabı), Mösyö De Lone (Fransızca metin)

Miladi Tarih :

1873

Hicri Tarih :

1290

Yüzyılı :

19. yy

Coğrafyası :

İstanbul

Basımevi :

Imprimerie et Lithographie Centrales, Constantinople (İstanbul)

Yazım / Üretim Tekniği :

Arap Harfli Hasılı Metinler, Latin Harfli Basılı Metinler

Arşiv - Kütüphane :

  • Millet Yazma Eser Kütüphanesi, Ali Emiri/RYZ 00102
  • İ.T.Ü. Mustafa İnan, nadir eserler  NA1361 .L38 1873 : M. de Launay, L’architecture Ottomane, 1873.
  • İ.T.Ü. Mimarlık Fakültesi, Prof. H. Kemâli Söylemezoğlu arşivi.

Genel Fiziki Yapısı :

540 mm boy x 380 mm eninde, 2 cilt.

Üslup Özellikleri :

Metin kurgusu daha öncekilerde raslandığı gibi nazım ve nesir olarak değil, sadece nesir olarak düzenlenmiştir.  Bunun yerine metne görsel mazleme eşlik etmiştir.  Görsel malzeme için ayrı bir cilt oluşturulmuştur.

Etkiler / Etkilenmeler :

Klasisizm ve klasisizmin düzen ve kompozisyon temelli kurgusunun metnin oluşturuması sırasındaki çaba üzerinde etkileri açıktır. Parvillée'nin "L'Architecture et decoration turque" çalışmasından da çokça faydalanıldığı, ya da en azından aynı dönem benzer ortamlarda, ortak işlerde olmaktan dolayı etkileşim olduğu ifade edilmiştir (Ahmet Ersoy, 25 Ocak 2013).

İçeriği ve Strüktürü :

Kitap on dört bölümden oluşmaktadır. Başlangıçta Viyana’daki Osmanlı sergisinin yer aldığı binanın resmi ile başlar. Kitabın amacını ve Başbakanlık (Sadrazam) tarafından yayını için verilen izni içeren girişi takiben ikinci bölümden itibaren Osmanlı’nın mimari tarihi ile devam edilir. 

1.Bölüm olan Giriş’ten sonra, 2.Bölüm: Mimari Tarihi’nde Osman Gazi’den itibaren bir Osmanlı mimarlık tarihi suma çabasına girişir ve mimari olarak anlamlı başlangıcı I. Murad ile başlatır.  Osmanlı’nın farklı dönemlerinde ne tür eserlerin yapıldığının özeti verildikten ve Mimar Sinan’ın eserleri belirtildikten sonra III. Ahmed dönemine gelindiğinde Çırağan’dan söz ederken bir “bozulma”yı dile getirir.  3.Bölüm Osmanlı Mimarlık usullerini anlatmaktadır.  “Usul”ün tanımı ise şöyle yapılmıştır:  “Bir yapının çeşitli kısımlarının titizlikle ve ustalıkla düzenlenerek tamamının geometrik hesaplarının doğrulanmasına mimari ilminde Tarz-ı İnşa (Yapım Usulleri) denir.” Mimar İlyas Ali (Bursa’da Yeşil Cami’yi yapan) Osmanlı Mimarlık usullerinin kurucusu olarak kabul edilir.  Bunu takiben Bayezid Camii mimarı Mimar Hayreddin usulleri bir adım ileri götüren kişi olarak tarif edilir. Ve nihayet Mimar Sinan bu birikimi devralır ve “yapı şekillerini yeniden” düzenler: “Aynı zamanda yapı bölümlerinin arasında olan uyumluluğu belirlemiş ve Osmanlı Mimarisi usullerine yeni şekiller ilâve ederek Osmanlı Mimarisi’nin usullerinin düzenleyicisi olmuştur” denilir.  Daha sonra da üç usul tanımlanır:  “Birincisi, Mahrutî (Konik), ikincisi; Müstevi (Düzlem), üçüncüsü; Mücevherî (Mücevherli-Mücevher süslü) mimarlık şekilleridir.”  

4.Bölüm: Yeşil Cami-Bursa’dan itibaren 12. Bölüme değin çeşitli yapılar tanıtılır.  12.Bölüm: Osmanlı Mimarlık Usullerinde Kullanılan Süsleme Motifleri ve Çiçekler’dir.  Bu bölümden itibaren süslemelere geçilir.  Önceleri daha çok sebze ve meyvaların stilizasyonundan oluşan süslemeler, giderek çiçek vb. diğer motiflere, mevcut motifler de başka şekillere –daha stilize veya soyut- dönüşmüşlerdir. 

13. Bölüm: Osmanlı Mimarlık Süslemeleri Hakkında Bazı Bilgiler’de, süsleme ile ilgili usuller (“fidan ile şekil düzeni ve süslemesi”, gibi); zanaat işleri (oyma, tuğla-taş karışımı, nakışlı pervazlar, madenden eserler, mezar taşları, sırça parçalarının birleştirilmesi, oyma, vb.) gibi başlıklara ilişkin tanımlamalar yer alır.  Bütün bunların yanı sıra renklerden çokca bahsedilir.  Renklerin kozmik bağlamda önemine çalışmalarımızda değinmekteyiz.

Yorum :

Usul’ü ilk Osmanlı mimarlık tarihi yazımı olarak niteleyen görüşler vardır.  (A. Ersoy, 2013)  İlk bilimsel ve kuramsal metin üretimi olarak yorumlayan görüşler de mevcuttur. (S. Durmuş, 14-17 Ekim 2015).  Bizim araştırmamızın hedefleri açısından bundan daha önemli olan bilginin aldığı şekildir.  Bu çalışma bize, bir toplumun, belirli bir aşamasında geçmiş bilgisini nasıl değiştirip dönüştürdüğü ile ilgili olarak veri sunmaktadır.  Örneğin tüm klasisizm yoğun etkiye rağmen, yapıların tanıtılması sırasındaki kategorik bilgide, “yer” ile anlatılmak istenen, belirli bir mesafeden yapının algılanması, bunun hissettirdikleri, vb.’ne bağlı olarak konumlandırılması;  kapıdan giriş ve yapı içinde yönlenme (oryantasyon olarak ifade edilmişti), vb. ne bağlı olarak yapı içinde gezinmeye ilişkin deneyim; malzemeler, bezemeler, renkler, vb. ile önemsenen ortam; yapı içinde yer alan aktivitelere yer verme; gibi boyutlarıyla, kimi sürekliliklerin de izini sürebileceğimiz bir kaynaktır. 

Yeniden Üretimleri :

  • Transkripsiyon ve tıpkıbasım:  İ. Ovalıoğlu, R. Gündoğdu, C. Ekici, E. F. Önal, (haz.), Osmanlı Mimarisi: Usûl-i Mi’mârî-i Osmânî; İstanbul, Çamlıca Basım Yay., 2010 (1. Baskı), 2011 (2. Baskı), 2015 (3. Baskı).

Hakkında :

  • S. Durmuş “Metinsel Var Olma Biçimi Olarak Osmanlı Mimarlığı: Usûl-i Mîmârî-i Osmanî”, OSARK: Uluslararası Osmanlı Araştırmaları Kongresi, Sakarya Üniversitesi, 14-17 Ekim 2015.
  • A. Ersoy, Arkitera: Mimarlık Tarihi Söyleşileri: Ahmet Ersoy, http://www.arkitera.com/soylesi/510/mimarlik-tarihi-soylesileri--ahmet-ersoy, 25 Ocak 2013; 13:00.

Anahtar Kelimeler :

Usul, Mimari, Osmanlı