İbrahim Edhem Paşa başkanlığındaki heyet: Montani Efendi, Bogos Efendi, Mösyö Mayer (çizimler), Mösyö Sabah (fotoğrafların çekimi ve tabı), Mösyö De Lone (Fransızca metin)
1873
1290
19. yy
İstanbul
Imprimerie et Lithographie Centrales, Constantinople (İstanbul)
Arap Harfli Hasılı Metinler, Latin Harfli Basılı Metinler
540 mm boy x 380 mm eninde, 2 cilt.
Metin kurgusu daha
öncekilerde raslandığı gibi nazım ve nesir olarak değil, sadece nesir olarak
düzenlenmiştir. Bunun yerine metne
görsel mazleme eşlik etmiştir. Görsel
malzeme için ayrı bir cilt oluşturulmuştur.
Klasisizm ve klasisizmin düzen ve kompozisyon
temelli kurgusunun metnin oluşturuması sırasındaki çaba üzerinde etkileri
açıktır. Parvillée'nin "L'Architecture et decoration turque"
çalışmasından da çokça faydalanıldığı, ya da en azından aynı dönem benzer
ortamlarda, ortak işlerde olmaktan dolayı etkileşim olduğu ifade edilmiştir
(Ahmet Ersoy, 25 Ocak 2013).
Kitap on dört
bölümden oluşmaktadır. Başlangıçta Viyana’daki Osmanlı sergisinin yer aldığı
binanın resmi ile başlar. Kitabın amacını ve Başbakanlık (Sadrazam) tarafından
yayını için verilen izni içeren girişi takiben ikinci bölümden itibaren
Osmanlı’nın mimari tarihi ile devam edilir.
1.Bölüm olan
Giriş’ten sonra, 2.Bölüm: Mimari Tarihi’nde Osman Gazi’den itibaren bir Osmanlı
mimarlık tarihi suma çabasına girişir ve mimari olarak anlamlı başlangıcı I.
Murad ile başlatır. Osmanlı’nın farklı
dönemlerinde ne tür eserlerin yapıldığının özeti verildikten ve Mimar Sinan’ın
eserleri belirtildikten sonra III. Ahmed dönemine gelindiğinde Çırağan’dan söz
ederken bir “bozulma”yı dile getirir.
3.Bölüm Osmanlı Mimarlık usullerini anlatmaktadır. “Usul”ün tanımı ise şöyle yapılmıştır: “Bir yapının çeşitli kısımlarının titizlikle
ve ustalıkla düzenlenerek tamamının geometrik hesaplarının doğrulanmasına
mimari ilminde Tarz-ı İnşa (Yapım Usulleri) denir.” Mimar İlyas Ali (Bursa’da
Yeşil Cami’yi yapan) Osmanlı Mimarlık usullerinin kurucusu olarak kabul
edilir. Bunu takiben Bayezid Camii
mimarı Mimar Hayreddin usulleri bir adım ileri götüren kişi olarak tarif
edilir. Ve nihayet Mimar Sinan bu birikimi devralır ve “yapı şekillerini
yeniden” düzenler: “Aynı zamanda yapı bölümlerinin arasında olan uyumluluğu
belirlemiş ve Osmanlı Mimarisi usullerine yeni şekiller ilâve ederek Osmanlı
Mimarisi’nin usullerinin düzenleyicisi olmuştur” denilir. Daha sonra da üç usul tanımlanır: “Birincisi, Mahrutî (Konik), ikincisi;
Müstevi (Düzlem), üçüncüsü; Mücevherî (Mücevherli-Mücevher süslü) mimarlık
şekilleridir.”
4.Bölüm: Yeşil
Cami-Bursa’dan itibaren 12. Bölüme değin çeşitli yapılar tanıtılır. 12.Bölüm: Osmanlı Mimarlık Usullerinde
Kullanılan Süsleme Motifleri ve Çiçekler’dir.
Bu bölümden itibaren süslemelere geçilir. Önceleri daha çok sebze ve meyvaların
stilizasyonundan oluşan süslemeler, giderek çiçek vb. diğer motiflere, mevcut
motifler de başka şekillere –daha stilize veya soyut- dönüşmüşlerdir.
13. Bölüm: Osmanlı
Mimarlık Süslemeleri Hakkında Bazı Bilgiler’de, süsleme ile ilgili usuller
(“fidan ile şekil düzeni ve süslemesi”, gibi); zanaat işleri (oyma, tuğla-taş
karışımı, nakışlı pervazlar, madenden eserler, mezar taşları, sırça
parçalarının birleştirilmesi, oyma, vb.) gibi başlıklara ilişkin tanımlamalar
yer alır. Bütün bunların yanı sıra
renklerden çokca bahsedilir. Renklerin
kozmik bağlamda önemine çalışmalarımızda değinmekteyiz.
Usul’ü ilk Osmanlı
mimarlık tarihi yazımı olarak niteleyen görüşler vardır. (A. Ersoy, 2013) İlk bilimsel ve kuramsal metin üretimi olarak
yorumlayan görüşler de mevcuttur. (S. Durmuş, 14-17 Ekim 2015). Bizim araştırmamızın hedefleri açısından
bundan daha önemli olan bilginin aldığı şekildir. Bu çalışma bize, bir toplumun, belirli bir
aşamasında geçmiş bilgisini nasıl değiştirip dönüştürdüğü ile ilgili olarak
veri sunmaktadır. Örneğin tüm klasisizm
yoğun etkiye rağmen, yapıların tanıtılması sırasındaki kategorik bilgide, “yer”
ile anlatılmak istenen, belirli bir mesafeden yapının algılanması, bunun
hissettirdikleri, vb.’ne bağlı olarak konumlandırılması; kapıdan giriş ve yapı içinde yönlenme
(oryantasyon olarak ifade edilmişti), vb. ne bağlı olarak yapı içinde gezinmeye
ilişkin deneyim; malzemeler, bezemeler, renkler, vb. ile önemsenen ortam; yapı
içinde yer alan aktivitelere yer verme; gibi boyutlarıyla, kimi sürekliliklerin
de izini sürebileceğimiz bir kaynaktır.
Usul, Mimari, Osmanlı